ülke içinde yerinden edilmiş kişi ne demek?

Ülke içinde yerinden edilmiş kişi (ÜİYEK), evini terk etmeye zorlanan ancak ülke sınırları içinde kalan kişidir.1 Bir mültecinin yasal tanımlarına girmeseler de, genellikle mülteci olarak anılırlar.2 2014'ün sonunda, dünya çapında 38,2 milyon yerinden edilmiş kişi olduğu tahmin ediliyordu; bu, ÜİYEK'lere ilişkin küresel istatistiklerin mevcut olduğu ilk yıl olan 1989'dan bu yana en yüksek seviyedir. 3 Mayıs 2022 itibarıyla en büyük yerinden edilmiş nüfusa sahip ülkeler Ukrayna (8 milyon),3456 Suriye (7,6 milyon), Etiyopya (5,5 milyon),7 Kongo Demokratik Cumhuriyeti (5,2 milyon), Kolombiya (4,9 milyon),8 Yemen (4,3 milyon),9 Afganistan (3,8 milyon),10 Irak (3,6 milyon), Sudan (2,2 milyon), Güney Sudan (1,9 milyon), Pakistan (1,4 milyon), Nijerya (1,2 milyon) ve Somali'dir (1,1 milyon).11

Birleşmiş Milletler ve BMMYK, Cenevre merkezli Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi aracılığıyla dünya çapında yerinden edilmiş kişilerin izlenmesini ve analizini desteklemektedir.1213

Tanım

1951 Mülteci Sözleşmesi kapsamında 'mülteci'nin geçerli bir tanımı olmasına rağmen, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin (ÜİYEK) evrensel bir yasal tanımı yoktur; sadece Afrika ülkeleri için bölgesel bir anlaşmada bu tanım bulunur. (bkz. Kampala Sözleşmesi) Ancak, bir Birleşmiş Milletler raporu olan Ülke İçinde Yerinden Edilmeye İlişkin Yol Gösterici İlkeler şu tanımı kullanır:

Özellikle silahlı çatışma, genel şiddet durumları, insan hakları ihlalleri veya doğal ya da insan kaynaklı felaketlerin bir sonucu olarak veya bunların etkilerinden kaçınmak amacıyla evlerini veya mutat ikamet yerlerini terk etmeye zorlanan veya terk etmek zorunda kalan ve uluslararası olarak tanınan bir devlet sınırını geçmemiş olan kişiler veya kişi grupları.14

Yukarıda ülke içinde yerinden edilmenin iki önemli unsuru (zorlama ve ülke içi hareket) vurgulanmakla birlikte, Yol Gösterici İlkelerin katı bir tanımdan ziyade "ihtiyaçları Yol Gösterici İlkelerin ilgi alanına giren kişiler kategorisine ilişkin açıklayıcı bir tanımlama" sunduğunu belirtmek önemlidir.15 Bu şekilde belge "yasal kesinlikten ziyade kasıtlı olarak esnekliğe yönelmektedir"16 çünkü "özellikle" kelimesi yerinden edilme nedenleri listesinin kapsamlı olmadığını göstermektedir. Ancak, Erin Mooney'in de belirttiği gibi, "ülke içinde yerinden edilmeye ilişkin küresel istatistikler genellikle sadece çatışma ve insan hakları ihlalleri nedeniyle yerinden edilenleri saymaktadır. Dahası, yakın zamanda yapılan bir çalışma, ÜİYEK kavramının daha da dar bir şekilde tanımlanmasını ve şiddet nedeniyle yerinden edilen kişilerle sınırlandırılmasını önermiştir."17 Bu nedenle, ülke içinde yerinden edilmenin kapsamlı olmayan nedenlerine rağmen, birçok kişi yerinden edilmiş kişileri, uluslararası bir sınırı geçmeleri halinde mülteci olarak tanımlanacak kişiler olarak kabul etmektedir; bu nedenle, mülteci terimi genellikle yerinden edilmiş kişilere uygulanmaktadır.

ÜİYEK popülasyonları

Nüfus, sabit olmadığı için ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için kesin rakamlar elde etmek çok zordur. ÜİYEK'ler evlerine dönerken diğer insanlar kaçıyor olabilirler, bir kısmı ise insani yardımdan yararlanmak için periyodik olarak ÜİYEK kamplarına dönebilirler. Sudan'ın batısındaki Darfur'da olduğu gibi büyük kamplarda yaşayan yerinden edilmiş kişilerin durumu nispeten iyi rapor edilirken, daha büyük kasaba ve şehirlere kaçan yerinden edilmiş kişileri değerlendirmek çok zordur. Birçok durumda, resmi rakamları, sahadaki operasyonel insani yardım kuruluşlarından elde edilen ek bilgilerle desteklemek gerekir. Bu nedenle, 24,5 milyon rakamı bir tahmin olarak ele alınmalıdır.18 Ek olarak, çoğu resmi rakamlar yalnızca çatışma veya doğal afetler nedeniyle yerinden edilmiş kişileri içerir. Kalkınma kaynaklı ÜİYEK'ler genellikle değerlendirmelere dahil edilmezler. Tüm ÜİYEK'lerin %70 ile 80'inin kadın ve çocuklar olduğu tahmin edilmektedir.19

2010 yılında ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin %50'sinin kentsel alanlarda olduğu ve birçoğunun bir daha eve dönme olasılığı çok düşük olan uzun süreli yerinden edilmiş kişiler olduğu düşünülüyordu. 2013 yılında yapılan bir araştırma, bu uzun süreli kentsel yerinden edilmelere uluslararası yardım ve yönetişim tarafından gereken önemin verilmediğini, çünkü tarihsel olarak kırsal kamusal yerinden edilme müdahalelerine odaklanıldığını ortaya koydu.20 Çalışma, bu uzun süreli kentsel yerinden edilmenin, yerinden edilenlere ve ev sahibi toplumlara yönelik yaklaşımda temel bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu savunuyor. Kentsel yerinden olmaya yönelik tepkileri yeniden çerçevelemenin insan hakları ve kalkınma aktörlerini ve yerel ve ulusal hükümetleri de içereceğini belirtiyorlar. Yerinden edilmiş nüfusun sergilediği maharet ve metanetin, kentsel alanların sunduğu kendine yeterlilik ve güvenlik fırsatlarının ve yerinden edilenlerin ev sahibi toplumlara katkıda bulunabileceğinin yansıtılması için konuya ilişkin anlatıda bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğu çağrısında bulunuyorlar.21 Ülke dağılımına göre güncellenmiş bir döküm çevrimiçi olarak bulunabilir.22

Ülke/bölge20072008200920102011201220132014
Afganistan129.300153.700230.700297.100351.900447.500486.300631.300
Azerbaycan686.600686.600603.300586.000592.900599.200600.300609.000
Bosna-Hersek135.500131.000124.500113.600113.400113.000103.40084.500
Burundi13.900100.000100.000100.000157.20078.80078.90078.900
Orta Afrika Cumhuriyeti147.000197.000197.000197.000192.500106.20051.700894.400
Çad112.700178.900166.700170.500231.000124.00090.00019.800
Kolombiya3.000.0003.000.0003.000.0003.304.0003.672.1003.888.3003.943.5005.368.100
Kongo3500
Fildişi Sahili709.200709.000686.000519.100517.100126.70045.00024.000
Hırvatistan40002900250023002100
Kongo Demokratik Cumhuriyeti1.075.3001.317.9001.460.1002.050.7001.721.4001.709.3002.669.1002.963.800
Gürcistan246.000271.300329.800352.600360.000274.000279.800257.600
Irak1.834.4002.481.0002.647.3001.552.0001.343.6001.332.4001.131.800954.100
Kenya250.000404.000399.000300.000300.000
Kırgızistan80.000163.900
Lübnan200.00070.000
Libya93.60059.40053.600
Mali227.900254.800
Karadağ16.20016.200
Myanmar58.50067.30067.30062.000239.200339.200430.400372.000
Nepal100.00050.000
Nijerya360.000
Pakistan155.800155.8001.894.600952.000452.900758.000747.500
Filipinler139.500159.5001200117.400
Rusya158.900263.70091.50079.90075.400
Sırbistan227.600226.400225.900224.900228.400228.200227.800227.500
Somali400.0001.000.0001.277.2001.392.3001.463.8001.356.8001.133.0001.133.000
Güney Sudan223.700209.700345.700331.100
Sri Lanka469.000459.600504.800434.900273.800138.40093.50042.200
Sudan1.325.2001.225.0001.201.0001.079.1001.602.2002.033.1001.873.3001.873.300
Suriye2.016.5006.520.800
Doğu Timor155.20062.60015.900
Uganda1.814.9001.236.000853.000428.600125.600
Yemen77.000100.000250.000193.700347.300385.300306.600
Zimbabve54.30057.90060.100

style="text-align: left;" |2007-2014 yılları arasında ülke/bölgelere göre BMMYK tarafından kayıt altına alınan ÜİDEK'ler ve ÜİDEK benzeri durumdaki kişiler23

Önemli ÜİYEK kampları

Koruma ve yardım

ÜİYEK'leri koruma ve onlara yardım etme sorunu yeni bir konu değildir. Uluslararası hukukta, ülkelerinde ÜİYEK'lere yardım ve koruma sağlamak ilgili hükûmetin sorumluluğundadır. Ancak, yerinden edilenlerin çoğu iç çatışma ve şiddetin bir sonucu olduğundan veya merkezi devletin otoritesinin şüpheli olduğu durumlarda, yardım ve koruma sağlamaya istekli bir yerel otorite bulunmamaktadır.24 11 ülkede yaklaşık 5 milyon yerinden edilmiş kişinin "hükûmetlerinden önemli bir insani yardım almadığı" tahmin ediliyor.25 Bu koşullar altında, insani temelli rehabilitasyon politikaları, bu hassas grupları yerel sosyal hizmetlere entegre ederek ve iş, eğitim ve sağlık fırsatlarına erişimlerini sağlayarak bu gruplar arasındaki fırsat eşitsizliğini azaltmayı amaçlamalıdır; aksi takdirde yeni çatışmalar patlak verebilir.26

Mültecilerin durumundan farklı olarak, mültecilerin yanı sıra ülke içinde yerinden edilmiş kişileri koruma ve onlara yardım etme konusunda genel sorumluluğu olan hiçbir uluslararası insani yardım kurumu yoktur. Bazı kuruluşlar belirli durumlarda bu görevi üstlenmişlerdir.

BMMYK

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) 14 Aralık 1950 tarihli ve 428 (V) sayılı Genel Kurul Kararı ile "Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve 1967 Protokolü rehberliğinde.... mültecilerin dünya çapında korunması ve mülteci sorunlarının çözümü için uluslararası eylemi yönetmek ve koordine etmek" üzere görevlendirilmiştir.27 BMMYK geleneksel olarak, en azından 1972'den beri bir ülke içinde yerinden edilenlere yönelik yardım ve rehabilitasyon programları olmasına rağmen, yerinden edilmiş kişiler için özel bir yetkisi olmadığını savunmuştur.28 2000'li yılların ortalarına kadar, BM genel sekreteri tarafından özel bir talepte bulunulduğu ve ilgili devletin rızasıyla belirli bir durumda yerinden edilmiş kişilere yardım ederek yanıt vermeye istekli olduğu durumlara dahil olmuştur.29 2005 yılında yaklaşık 5,6 milyon yerinden edilmiş kişiye (25 milyondan fazla) yardım ediyordu, ancak Afrika'da sadece yaklaşık 1,1 milyon kişiye yardım ediyordu.3031

BMMYK 2005 yılında diğer insani yardım kuruluşlarıyla bir anlaşma imzaladı. "Bu anlaşma uyarınca BMMYK, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler için koruma, acil barınma ve kamp yönetimi konularında öncü sorumluluğu üstlenecektir."32 2019 yılında BMMYK, ülke içinde yerinden edilme durumlarına kararlı ve öngörülebilir bir şekilde müdahale etme taahhüdünü yeniden teyit eden güncellenmiş bir ÜİYEK politikası yayınladı.33

ICRC

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, silahlı çatışmaların ortasında sivilleri etkileyen uluslararası insancıl hukukun uygulanmasını sağlamakla görevlidir. Geleneksel olarak ülke içinde yerinden edilen siviller ile evlerinde kalanlar arasında ayrım yapmamaktadır. 2006 yılında yapılan bir politika açıklamasında ICRC şunları belirtti:

ICRC'nin genel amacı, silahlı çatışma ve diğer şiddet durumlarına maruz kalan insanların acılarını hafifletmektir. Bu amaçla örgüt, diğer insani yardım örgütlerinin faaliyetlerini de göz önünde bulundurarak, yerinden edilmiş olsun ya da olmasın, bu kişilere etkili ve verimli yardım ve koruma sağlamaya çalışmaktadır. ICRC, dünyanın farklı bölgelerindeki uzun deneyimlerine dayanarak, sivil nüfusa yönelik olarak, hem yerinden edilmiş kişilerin hem de yerel ve ev sahibi toplulukların en acil insani ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış bir bütün olarak operasyonel bir yaklaşım tanımlamıştır.34

Bununla birlikte, Operasyon Direktörü daha önce yerinden edilmiş kişilerin "barınaktan ve alışageldikleri gıda, su, ilaç ve para kaynaklarından mahrum kaldıklarını, farklı ve genellikle daha acil maddi ihtiyaçları olduğunu" kabul etti.35

İşbirliğine dayalı yaklaşım

Ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere uluslararası düzeyde kurulan önceki sistem, yerinden edilmiş kişileri koruma ve onlara yardım etme sorumluluğunun BM kuruluşları, yani BMMYK, UNICEF, WFP, UNDP, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Uluslararası Göç Örgütü (IOM), ICRC ve uluslararası STK'lar arasında paylaşılması nedeniyle işbirliğine dayalı yaklaşım olarak adlandırılıyordu. Koordinasyon, ilgili ülkedeki BM Acil Yardım Koordinatörünün ve İnsani Yardım Koordinatörünün sorumluluğundadır.36 2004 yılında oluşturulan ve BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinde (OCHA) bulunan Kurumlar Arası Yerinden Edilme Bölümü tarafından onlara yardım edilmektedir.37

Orijinal işbirliğine dayalı yaklaşım giderek artan eleştirilere maruz kaldı. Roberta Cohen şöyle bildiriyor:

Neredeyse tüm BM ve bağımsız değerlendirmeler, yerinden edilmiş kişiler söz konusu olduğunda işbirlikçi yaklaşımı yetersiz bulmuştur. Öncelikle, sahada yardım ve koruma için gerçek bir sorumluluk odağı yoktur... Farklı kurumlar kendi yetki alanları, kaynakları ve çıkarları temelinde müdahil olmak istedikleri durumları seçmekte özgür olduklarından, eylemin öngörülebilirliği de yoktur. Her yeni acil durumda, hangi kurumun ya da bunların hangi kombinasyonunun devreye gireceğini kimse kesin olarak bilemez.38

2005 yılında, özellikle BMMYK'nin kampların ve acil durum barınaklarının korunması ve yönetimi sorumluluğunu üstlenmesiyle, farklı insani yardım kuruluşlarına sektörel sorumluluklar vererek sorunu çözme girişiminde bulunuldu.39 Zorunlu Göç İncelemesi, "İşbirlikçi Müdahale kapsamında kurumlara dağıtılan resmi bir sorumluluk olmadığı için sorumluluktan feragat etmenin mümkün olduğunu ve bu nedenle ajanslar vaatlerinden caydığında hesap verme sorumluluğunun olmadığını" belirtti.40

Benzer şekilde, mülteciler üzerine yapılan araştırmalar, yerinden edilmiş insanlara yardım etmenin kilit bir yolu olarak sektörler arası bir işbirliğini önerdi.41

Kümelenme yaklaşımı

Kümelenme yaklaşımı, yeni tanımlanan boşlukları kapatmaya çalışmak için belirli alanlardaki operasyonları koordine etmek için bireysel ajansları 'sektör liderleri' olarak belirler. Kümelenme yaklaşımı, 2004 ve 2005 yıllarında Darfur'daki krize verilen zayıf operasyonel yanıttan kaynaklanan koordinasyon ve kapasiteye ilişkin endişeler ve dönemin ERC Başkanı Jan Egeland tarafından yaptırılan İnsani Yardım Müdahale İncelemesinin (HRR) eleştirel bulguları üzerine tasarlanmıştır. Egeland, sektörlerin liderliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulundu ve farklı düzeylerde (merkez, bölgesel, ülke ve operasyonel) “kümeler” kavramını tanıttı'.

Kümelenme yaklaşımı küresel ve yerel düzeylerde işlemektedir. Küresel düzeyde bu yaklaşım, daha iyi acil durum kapasitesi geliştirerek, uygun şekilde eğitilmiş teknik uzmanlığa ve gelişmiş malzeme stoklarına tutarlı erişim sağlayarak ve ilgili tüm insani yardım ortaklarının artan katılımını güvence altına alarak on bir temel 'boşluk' alanında kapasite oluşturmayı amaçlamaktadır. Saha düzeyinde, kümelenme yaklaşımı, insani yardım kuruluşlarının (BM/Kızılhaç-Kızılay/IO'lar/STK'lar) kümelerini belirli sektörlerde veya faaliyet alanlarında müdahale etmek üzere harekete geçirerek koordinasyon ve müdahale kapasitesini güçlendirir; her kümenin HC ve Ülke Ekibi tarafından kararlaştırıldığı üzere açıkça belirlenmiş ve hesap verebilir bir lideri vardır. Küresel düzeyde belirlenen lider kuruluşlar hem operasyonlara doğrudan katılır hem de kendi alanlarındaki diğer kuruluşlarla koordinasyon sağlar ve onları denetler, sonuçları belirlenmiş bir emir komuta zinciri aracılığıyla zirvedeki ERC'ye raporlar. Bununla birlikte, lider kurumlar "son çare sağlayıcıları" olarak sorumludur; bu da küme liderlerinin kendi sorumluluk alanlarında yeterli ve uygun bir müdahale sağlamak için ellerinden geleni yapma taahhüdünü temsil eder. Kümelenme yaklaşımı, Aralık 2005'te IASC tarafından kabul edilen ve daha sonra sekiz kronik insani kriz ve altı ani başlangıçlı acil durumda uygulanan reform paketinin bir parçasıydı. Ancak reform ilk olarak dört ülkede uygulanmış ve değerlendirilmiştir: Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Liberya, Somali ve Uganda.

Kümeler başlangıçta dokuz alanda yoğunlaşmıştı:

  1. Lojistik (WFP)
  2. Acil Telekomünikasyon Kümesi (WFP)
  3. Kamp Koordinasyonu ve Kamp Yönetimi (Çatışma kaynaklı ÜİYEK'ler için BMMYK ve doğal afet kaynaklı ÜİYEK'ler için IOM)
  4. Barınak (doğal afetler için IFRC; çatışma durumları için UNHCR)
  5. Sağlık (WHO)
  6. Beslenme (UNICEF)
  7. Su, sanitasyon ve hijyen teşviki (UNICEF)
  8. Erken iyileşme (UNDP)
  9. Koruma (Çatışma kaynaklı ÜİYEK'ler için UNHCR, doğal afet kaynaklı ÜİYEK'ler için UNHCR, UNICEF ve OHCHR).

IASC İlkeleri, önemli boşlukların tespit edilmediği dört sektöre kümelenme yaklaşımının uygulanmasının gereksiz olduğunu düşündü: a) WFP liderliğindeki gıda; b) BMMYK liderliğindeki mülteciler; c) UNICEF liderliğindeki eğitim ve d) FAO liderliğindeki tarım.

Orijinal dokuz küme daha sonra tarım ve eğitimi kapsayacak şekilde genişletildi.

Uluslararası hukuk

Mültecilerin durumundan farklı olarak, özellikle ÜİYEK'lere uygulanan hiçbir uluslararası evrensel anlaşma yoktur. Yalnızca Afrika ülkeleri için bölgesel bir anlaşma oluşturulmuştur (bkz. Kampala Sözleşmesi). Diğer bazı ülkeler mültecilere yönelik tanım ve korumaların ÜİYEK'ler için de geçerli olacak şekilde yeniden düşünülmesini savunmuşlardır, ancak şu ana kadar somut bir adım atılmamıştır.4243 Bu boşluğu fark eden BM Genel Sekreteri Butros-Gali, 1992 yılında Francis Deng'i ülke içinde yerinden edilmiş kişilerden sorumlu temsilcisi olarak atadı. Deng, ÜİYEK'lerin savunuculuğunun yanı sıra, 1994 yılında BM Genel Kurulunun talebi üzerine ÜİYEK'lerin korunmasına ilişkin mevcut uluslararası yasaları incelemek ve bir araya getirmek için yola çıktı.44 Bu çalışmanın sonucu, Ülke İçinde Yerinden Edilmeye İlişkin Yol Gösterici İlkeler belgesi oldu.45

Yol Gösterici İlkeler, yerinden edilmeden önce - yani yerinden edilmeyi önlemek için - yerinden edilme sırasında ve sonrasında devletlerin sorumluluklarını ortaya koymaktadır. Bu ilkeler BM Genel Kurulu, Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu (ACHPR) ve 2006 tarihli Büyük Göller Bölgesinde Güvenlik, İstikrar ve Kalkınma Paktı'nı imzalayan Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Uganda tarafından onaylanmıştır.

Bununla birlikte, Yol Gösterici İlkeler bağlayıcı değildir. ACHPR Afrika'daki Mülteciler, Yerinden Edilenler ve Sığınmacılar Özel Raportörü Bahame Tom Nyanduga'nın da belirttiği gibi, "ülke içinde yerinden edilmeye ilişkin bağlayıcı bir uluslararası yasal rejimin bulunmaması, uluslararası hukukta ciddi bir eksikliktir."46

Eylül 2004'te BM Genel Sekreteri, Walter Kälin'i Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişilerin İnsan Hakları Temsilcisi olarak atayarak ofisinin süregelen endişesini gösterdi. Görevinin bir kısmı Yol Gösterici İlkelerin teşvik edilmesini içerir.47

Geri dönüş hakkı

"Çatışma sonrası" olarak adlandırılan durumlarda, uluslararası toplumda geleneksel olarak savaş öncesi statükoya geri dönmeye yönelik bir vurgu vardır.48 Ancak görüşler yavaş yavaş değişmektedir çünkü şiddetli çatışmalar siyasi, ekonomik ve sosyal yapıları tahrip etmekte ve bunun sonucunda çoğu zaman geri dönüşü olmayan yeni yapılar ortaya çıkmaktadır.49 Dahası, savaş öncesi yapılar en başta çatışmaya yol açtıysa veya erken çözümünü engellediyse, savaş öncesi statükoya dönmek aslında istenmeyen bir durum olabilir. Yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin geri dönüş hakkı, bu konunun en karmaşık yönlerinden birini temsil edebilir.50

Normalde, uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşları tarafından yerinden edilmiş kişilerin geldikleri bölgelere ve aynı mülklere geri dönebilmelerini sağlamak için baskı uygulanır.51 Pinheiro İlkeleri olarak da bilinen BM Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler için Konut ve Mülkiyet İadesi İlkeleri, konut, arazi ve mülk iadesinin teknik ve hukuki yönlerinin yönetimi konusunda rehberlik sağlar.52 İade hakları, dünyanın dört bir yanındaki yerinden edilmiş kişiler ve mülteciler için kilit öneme sahiptir ve saldırganların çatışmalardan faydalanmasını engellemeye çalışmak açısından önemlidir.53 Ancak, her bir yerel bağlam net bir şekilde anlaşılmadan, tam iade hakları uygulanamaz olabilir ve aşağıdaki nedenlerden dolayı korumak için tasarlandığı kişileri, mültecileri ve yerinden edilmiş kişileri korumakta başarısız olabilir:54

  • Hiç mülk sahibi olmamış olabilirler (örneğin Afganistan'da)
  • Sahip oldukları mülklere erişemiyor olabilirler (Kolombiya, Guatemala, Güney Afrika ve Sudan)
  • Aileler genişledikçe veya bölündükçe mülkiyet belirsizleşir ve arazinin paylaşımı bir sorun haline gelir
  • Mülk sahibinin ölümü, bakmakla yükümlü olduğu kişileri arazi üzerinde net bir hak iddia edemeden bırakabilir
  • Araziye yerleşen insanlar arazinin kendilerine ait olmadığını biliyor ancak gidecek başka yerleri yok (Kolombiya, Ruanda ve Doğu Timor'da olduğu gibi)
  • Devlet ve yabancı ya da yerel iş ortakları da dahil olmak üzere diğerleriyle rekabet eden hak talepleri olması (Açe, Angola, Kolombiya, Liberya ve Sudan'da olduğu gibi)

Denizaşırı Kalkınma Enstitüsündeki (DAK) araştırmacılar, insani yardım kuruluşlarının hem insani yardım hem de arazi ve mülkiyet konularında bilgi sahibi olan uzmanları kullanarak bu konularda daha fazla uzmanlık geliştirmeleri ve böylece bu sorunları çözmeye çalışan devlet aktörlerine daha iyi tavsiyelerde bulunmaları gerektiğini vurgulamaktadırlar.55 DAK, insani yardım kuruluşlarını, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin evlerine dönmelerine verdikleri önemin bir parçası olarak sürdürülebilir yeniden entegrasyon konusunda farkındalık geliştirmeye çağırmaktadır.56 Bu sorunların çözülmesi için bir çerçeve oluşturulsa bile ilgili tüm taraflara hukuki danışmanlık sağlanması gerekmektedir.57

Ayrıca bakınız

Notlar

Kaynaklar

  • BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Sayılarla Mülteciler.
  • Ilaria Bottigliero, "Asya'da Savaş ve Barış Arasında Yakalanan Yerinden Edilmiş Kişiler", 2 ISIL Uluslararası İnsani ve Mülteci Hukuku Yıllığı (2002), s. 117-133.
  • <bdi><cite class="citation book cs1" data-ve-ignore="true" id="CITEREFBravBouchet-Saulnier2002">0-7425-1062-X</cite></bdi>

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: ülke içinde yerinden edilmiş kişi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Norwegian Refugee Council/Internal Displacement Monitoring Centre (NRC/IDMC) | erişimtarihi =23 Ekim 2022| dil =İngilizce| çalışma = Refworld | ad = United Nations High Commissioner for | soyadı = Refugees | arşivurl = https://web.archive.org/web/20130524192301/https://www.refworld.org/publisher/IDMC.html | arşivtarihi = 24 Mayıs 2013}}

  2. KALIN, G. "Guiding Principles on Internal Displacement.

  3. VINCENT, M, "IDPs: rights and status", Forced Migration Review, August 2000, p. 30.

  4. MOONEY, E. "The Concept of Internal Displacement and the Case for Internally Displaced Persons as a Category of Concern."

  5. s. 13

  6. s. 6

  7. Roberta Cohen in

  8. p. 106

  9. p. 105

  10. DAVIES, A. and MURRAY, M.W., "Implementation of the Collaborative Response in Liberia", Forced Migration Review.

Kategoriler